EÜ’de kadının sanat tarihindeki yeri konuşuldu
Ege Üniversitesi (EÜ) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Uluslararası EgeArt Sanat Günleri kapsamında “Sanatın Kadın Tarihi” konulu söyleşi gerçekleştirildi. EÜ Eğitim Fakültesi Kültür Salonunda yapılan etkinlikte konuşmacı olarak, EÜ Etnografya Müzesi Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko yer aldı. Etkinliğe EgeArt Küratörü Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sanat Tarihi kitaplarının çok büyük oranda erkek sanatçılar hakkında bilgi içerdiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Dilek Maktal Canko, “Erkekler tarafından yazılan tarih, kadınları es geçmiş olabilir mi? diye kendimize soruyoruz. Günümüzde dikkate değer ölçüde kadın sanatçıdan bahsedebiliyoruz. Ancak hala, galeri koleksiyonlarının, sergilerin ve müzelerin sadece küçük bir yüzdesi kadın sanatçılara ait. Kendini sanat dünyasında cinsiyetçilik ve ırkçılıkla mücadele etmeye adamış Gerilla Kızlar, ‘Met Museum’a girmek için kadınların çıplak olması mı gerekli’ diye sordular. Kadınların sanatçı olarak değil de seyirlik nesne olarak müzede sergilendiklerine dikkat çektiler. Gerilla Kızların sorusunu bugün yanıtlayacak olursak, sanırım artık hayır yanıtını verebiliriz. Ama bu hayır yanıtını verebilmek kadın sanatçıların ve kuramcıların sürdürdüğü uzun mücadeleler sonucunda elde edilmiştir” diye konuştu.
“Sanat çok güçlü bir araç, özellikle kadınların elindeyken”
Kadın sanatçıların mücadelelerinden bahseden Dr. Öğretim Üyesi Maktal Canko, “ Linda Nochlin’nin 1971 tarihli ‘Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?’ isimli makalesi hala kadın sanat tarihi çalışmaları için milattır. O dönemde sanat eleştirmenleri arasında büyük tartışmaların çıkmasına neden olan bu makalede Nochlin, ‘Sanat üretiminin zaman içinde tanımlanmış belirli uzlaşımlara, şemalara ya da kod sistemlerine az çok dayanan ya da bunlardan bağımsız olan kendi içinde tutarlı bir biçim dilini gerektirdiğini’ söyler ve bunların uzun süreli çıraklık ve eğitim ile öğrenilebileceğini ekler. Nochlin’in makalesinin ardından feministler tarihteki kadın sanatçıları araştırmaya yönelirler ve onların ortaya koyduğu eserleri incelerler. Biyografilerini yayınlayarak daha çok görünür olmalarını sağlarlar. Sanat tarihinde görünür olmayı başarmış kadın sanatçıların biyografileri yeteneklerini, azimlerini ve tutkularını ortaya koymaktadır. Sofonisba Anguissola, Artemisia Gentileschi, Dorothea Lange, Hannah Höch, Frida Kahlo, Bridget Riley, Yayoi Kusama, Marina Abramovic bu sanatçılardan sadece bir kaçıdır. Aslında sanat çok güçlü bir araç. Özellikle de kadınların elindeyken” diye konuştu.
Söyleşinin sonunda Uluslararası EgeArt Sanat Günleri Küratörü Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci tarafından Dr. Öğretim Üyesi Dilek Maktal Canko’ya “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.