EÜ’den “Üzerinde Güneş Batmayan” Sempozyum
43 ülkeden 762 katılımcı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Genel Cerrahi Anabilim Dalı organizasyonuyla düzenlenen “3. Ege Minimal İnvaziv Cerrahi Sempozyumu”na 43 ülkeden 762 kişi katılım sağladı. Covid-19 ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına adanan ve pandemi nedeniyle online olarak düzenlenen sempozyumda konuşan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Dünyayı sarsan koronavirüsün teşhis ve tedavisinde kısa sürede elde edilen başarı, sağlık çalışanlarının özverisinin yanı sıra bilim ve teknolojinin sağlığa entegrasyonu ile mümkün olabildi” dedi.
EÜTF Genel Cerrahi Anabilim Dalı organizasyonuyla EÜTF Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Ersin’in başkanlığını yaptığı sempozyum, 43 ülkeden 762 kişinin katılımıyla tamamlandı. Sempozyuma katılanların ülkelerinin bulunduğu konum nedeniyle en batı ve en doğudaki katılımcı arasında 14 saatin olduğu sempozyumda, alanında uzamanlar tiroid, paratiroid, kalın bağırsak, meme, mide kanserleri gibi birçok alanda laparoskopik cerrahideki en güncel tekniklere ilişkin bilgiler verdi. Sempozyumun açılışında konuşan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz çatısı altında 43 farklı ülkeden, alanında uzman 750’nin üzerinde katılımcıyı ağırlamaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Sağlık, bilim ve teknolojinin hızlı gelişimine bağlı olarak bünyesine yeni yöntemleri entegre eden, kapasitesini ve gücünü daima genişleten bir alan. Bugün geldiğimiz noktada tıp sektörü gerek kullanılan teknolojiler gerek cerrahi yöntemler anlamında çok ciddi bir mesafe kat etti. Kısa bir süre önce çözümü olmayan hastalıklar bugün kolaylıkla tedavi edilebiliyor, komplikasyon riski yüksek operasyonlar çok daha risksiz bir biçimde yapılıyor, hastalıkların tanısı hızlı ve etkin biçimde gerçekleştirilebiliyor. Geçtiğimiz yıl boyunca, hastalıkların tanı ve tedavi aşamalarına yeni yöntem ve standartların kazandırılmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak ettik. Dünyayı sarsan koronavirüsün teşhis ve tedavisinde kısa sürede elde edilen başarı, sağlık çalışanlarının özverisinin yanı sıra bilim ve teknolojinin sağlığa entegrasyonu ile mümkün olabildi” diye konuştu.
“Hem doktora hem de hastaya avantajlar sağlıyor”
Bilim ve teknolojinin sağlığa entegrasyonu sayesinde sağlık alanına güç katan uygulamalardan birinin de sempozyumun konusunu oluşturan Minimal İnvaziv Cerrahi olduğuna dikkat çeken Rektör Budak, “Bu cerrahi yöntem hem doktora hem de hastaya sunduğu avantajlar nedeniyle diğer yöntemler arasında önemli bir konuma yerleşti. İyileşme süresinin daha hızlı, enfeksiyon ve komplikasyon risklerinin ise daha düşük olması gibi nedenlerle Minimal İnvaziv Cerrahi, geleneksel yöntemlere kıyasla daha çok tercih ediliyor. Bizler de sağlık alanında köklü deneyimi, çağdaş bir yaklaşımla bütünleştiren bir üniversite olarak, alanın gelişimini yakından izliyoruz. Tıp Fakültemizin nitelikli akademik kadrosu, sektörün gelişimine yön verecek çalışmalara imza atıyor. Öte yandan, hastalarımızın sağlık ihtiyaçlarına en modern tedavi biçimleriyle yanıt verebilmek; yeni yöntemlerin geliştirilmesine öncü olabilmek için alanın uzmanlarını bir araya getiren bu tür bilimsel etkinliklere önem atfediyoruz. Bu etkinlikler, yenilikçi ve kapsamlı tartışmalara ev sahipliği yaparak hem yeni yöntemlerin gelişimine hem de bu yöntemlerin daha geniş bir uygulama alanına sahip olmasına katkı sağlıyor. Koronavirüsle mücadele sırasında kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanlarını rahmetle anıyor; mücadeleye canla başla devam eden çalışanlarımıza ise şükranlarımı sunuyorum. Bu değerli sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçen tüm katılımcıları kutluyorum” dedi.
Kronik hastalıkların tedavisi gecikiyor
Bu günlerde toplumların en önemli sağlık sorununun Covid 19 enfeksiyonu olduğu görülse de dünyayı bekleyen bir başka tehlikenin de var olduğuna dikkat çeken EÜTF Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Bu tehlike, sağlık sistemlerimizin tüm enerjisinin sadece bir hastalık üzerine yoğunlaşması nedeniyle diğer kronik hastalıkların tedavilerinin gecikmesi ve komplikasyonların artmasının getirdiği risklerdir. Pandemi döneminde sağlık profesyonellerinin sürekli mesleksel gelişimine katkıda bulunan sempozyuma katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Genç cerrahlar açısından önemli bir sempozyum
Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Sinan Ersin, sempozyumun özellikle de genç cerrahların yeni teknikleri öğrenmeleri açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Ersin, “Sempozyumda 7’si yabancı 18 konuşmacı ve 14 oturum başkanı yer aldı. Sempozyumda herkes, birbirinin tekniğini ve kendi alanındaki son teknik gelişmelerini görüşüp tartışma imkanı oldu. Bütün genç genel cerrahlara yeni teknikler konusunda mesaj vermiş olduk. Özellikle kırsal alanda çalışan genel cerrahların kendilerini geliştirmesi açısından önemli bir sempozyumdu. Ege Üniversitesinin düzenlediği bir sempozyum ve üniversitemizin adını dünya platformunda da duyurmuş oluyoruz. Rektörümüzün de dediği gibi üniversitemiz uluslararası bağları güçlü bir üniversite. Genel Cerrahi anlamında kardeş üniversite olan Güney Kore ve dünya sıralamasında ilk başlarda yer alan Yonsei Üniversitesinden de konuşmacılar oldu. Dünyanın dört bir yanından katılımcıların yer aldığı verimli bir sempozyum gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’a ve sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.