Doç. Dr. Çatalcalı Ceylan, “Pandemi sürecinde hepimiz postmodern turist olduk”
Egeli iletişim bilimci “Postmodern Turizmin ve Post-Turist Kimliklerin Sosyal Medyada Yansımaları”nı araştırdı
İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Çatalcalı Ceylan, “Postmodern Turizmin ve Post-Turist Kimliklerin Sosyal Medyada Yansımaları” adlı çalışmasında, gezginlerin “post” olma hallerini ve takipçilerin yeni turist görünümlerini inceledi.
Pandemi süreci ve dijitallleşen dünya herkesi dijital platformlara yönlendirdi. Salgın sürecinde birçok kişi, Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya mecraları yoluyla, masabaşından seyahate çıkmaya başladı. Teknolojiyi yanında taşıyan ve sıklıkla alternatif seyahat biçimlerini tercih eden birçok gezgin de sosyal medyanın yeni kahramanları durumunda postmodern turizmi destekler hale geldi.
Postmodern turistlerin, masa başından kalkmadan sosyal medyada takip ettikleri seyyah-gezgin olarak bilinen kişiler aracılığıyla mekanlara, coğrafyalara ve kültürlere ulaşarak seyahat ettiklerini belirten Doç. Dr. Çatalcalı Ceylan, “Post-turistler, sıklıkla evlerindeyken, yer değişikliğine gerek kalmadan, kendisini gerçekten de oradaymış gibi hayal edebiliyor. Yeni medyanın Baudrillard ve Eco’nun bahsettiği hipergerçeklik üzerinden de tanımlanması buradan kaynaklanıyor. Takipçiler ‘–mış gibi’ içine çekilmiş olarak sanal gerçeklik içinde turizm hareketliliğine katılıyorlar ve postmodern turist oluyorlar” diye konuştu.
“Turistler değişti”
Doç. Dr. Çatalcalı Ceylan, “Günümüzde alternatif turizm seçeneği ile post turizme yöneliş söz konusu. Tüketiciler artık kitle turizminin özelliklerini taşımıyor. Konaklama tesislerinin de biçimi değişti. Standart tatil köylerinin yerini giderek artan oranda çevreye uyumlu, özgün turistik işletmeler alıyor. Günümüz turistleri yanlarında birçok teknoloji taşıyor. Kullandıkları teknoloji, dizüstü bilgisayar, tablet, kamera, kamera ayaklığı, güç bankası, telefon, şarj cihazları, kulaklıklar, yedek piller vb. olabiliyor. Bu sayede daima yeni deneyimler arayan ve adeta bir deneyim organizması haline dönüşen halleri ile bir yandan seyahat hareketliliği halinde olan bir postmodern turist olabiliyorlar diğer yandan da sosyal medya iletileri sayesinde onları takip eden yüzbinlerce takipçilerini de seyahatlerine ortak edebiliyorlar” dedi.
“Takipçiler, post- turist oldular”
Dijital göçebe, sırtçantalılar, megaloping, açık seyahat gibi kavramların turizm literatürüne girdiğini söyleyen Doç. Dr. Çatalcalı Ceylan, “Buradan hareketle iki tür turist oluşuyor. Birincisi; teknolojik donanımlı, kendi kendine yeten ve sıklıkla tek kişi seyahat edenler ve ikincisi; onları ekranlarında tekli ama çoğulu takipçi olarak oluşturan postmodern turistler. Post-turistler, hayatı bir oyun olarak görmekte ve çeşitli turizm türlerine katılarak, farklı deneyimler yaşamak istemektedirler. Haz, onlar için çok önemlidir. Fantastik deneyimler bu nedenle ön plana çıkar. Bu turistler, aynı zamanda turizm sektörünün senaryolanmış ve metalaşmış bir oyun olduğunu kabul ederler ve ‘kararlı bir gerçekçi’ de sayılabilirler” diye konuştu.
“Sosyal medyada turizm fotoğrafları ve turist bakışı”
Sosyal medyada turizm fotoğraflarının önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Çatalcalı Ceylan, “Yaptığımız araştırmada; romantik, kollektif, seyirlik, çevresel ve antrolojik bakış ile kategoriler üzerinden gezgin fotoğraflarını inceledik. Aynı zamanda doğa, miras, kültür ve turizm-turist hizmetlerine yönelik fotoğraflar sınıflandırılarak ele alındı. Doğa fotoğraflarının romantik bakış ile kültüre dair fotoğrafların hem romantik hem antropolojik bakış ile çerçevelendiği ortaya çıktı. Sosyal medyada sunulan içerikler aracılığıyla mekanlar, kültürler vb. yerin niteliklerinin silikleştirilerek homojen mekânlara çevirildiğine de dikkat çekiyor. Ayrıca günümüzde sıklıkla kullanılan etiketlemelerin, mekanlara ve coğrafyalara yönelik büyük bir dijital harita ortaya koyması açısından önemli olsa da, bu uygulamanın, pek çok mekanı birbirine benzettiğini de belirtiyor” dedi.