Doç. Dr. Piştav Akmeşe, “İşaret dilinde farkındalık yaratılması son derece önemli”
EÜ’den “Türk İşaret Dili Bayramı” programı
Doç. Dr. Piştav Akmeşe, “İşaret dilinde farkındalık yaratılması son derece önemli”
Ege Üniversitesi (EÜ) Engelsiz Ege Koordinatörlüğü tarafından Türk İşaret Dili Bayramı etkinliği kapsamında, “Parmaklar Konuşsun, Eller Sesiniz Olsun-İşaret Dili (TİD) Farkındalık Etkinliği” gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Engelsiz Ege Koordinatörü Doç. Dr. Pelin Piştav Akmeşe’nin üstlendiği etkinliğe, Türk İşaret Dili Eğitmeni ve Tercümanı, Kıbrıs Postası Engelsiz Haber Bülteni Tercümanı Dr. Aslı Önay Akçay ile Engelsiz Ege Birimi Koordinatörlüğü Sekreteri ve Bornova Sessizler Spor Kulübü Onursal Başkanı Soner Aslan konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Piştav Akmeşe, “7 Haziran, Türk İşaret Dili Bayramı olarak kutlanıyor. Biz de bugün, işaret dili bayramını bu etkinlik vesilesiyle kutluyoruz. İşaret dili, geniş kapsamlı ve sağır kültürü yararının gözetilmesi gereken bir alan. Bu nedenle, öncelikle bu alandaki eğitimcilerin işitme kaybında erken tanılama, işitme cihazı, koklear implant, rehabilitasyon, iletişim yöntemleri ve eğitimi konularını çok iyi kavraması, Kulak Burun Boğaz Uzmanı, odyoloji ve konuşma bozuklukları uzmanı gibi farklı alanlarla işbirliği ile çalışarak, işitme engeli ve sağır kültürüne ait teorik bilgiye de sahip olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Temel işaret dilinin eğitiminde, işaret dilinin gramer yapısının da doğru bir şekilde kavranması ve teorik olarak desteklenmesi, multidisipliner bir anlayışla eğitiminin sağır kültürle birlikte etkinliklerle pekiştirilmesi ve toplumsal düzeyde işaret dili konusunda farkındalık yaratılması son derece önemli” diye konuştu.
Sunumunda, “İşitme Engelli Bireylerle Kurulan İletişimin Temel Özellikleri”, “İletişimde Göz Teması, Ağız ve Dudak Kullanımı, Mimik ve Vücut Dili” konuları hakkında bilgi veren Dr. Önay Akçay, “İşaret dili, işitme engellilerin kendi aralarında ve konuşanlar ile iletişim için kullandıkları dildir. Ağız, dudak, mimik ve vücut kullanımıyla meydana gelen bu dilde, hiçbir hareket tek başına yeterli değildir ve bir bütün olarak ele alınması gereken bir iletişimdir. İşaret dili, görsel bir bütün, görsel bir şölendir” dedi.
“İşaret dilini herkes öğrenirse bu bir engel olmaktan çıkar”
İşitme engelli bireylerin algılarının; işiten bireylere göre daha açık olduğunu belirten Dr. Önay Akçay, “Sağır ve işitme engelli bireyler, sizin ifade etmek istediğinizi ve duygularınızı anlayabilmek için size daha derin bir bakış açısıyla yaklaşırlar. Bu nedenle, işaret dilinde iletişimin kopması halinde pes etmemeli, ifade etmek istenileni anlamaya çalışmalıyız. Bu nedenle, işitme engelli birey ile sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi için onunla bir arada bulunmak, bireyin doğasını, ifade etmek istediğini tam olarak anlayabilmek son derece önemli. Toplumda, işaret dili farkındalığı yaygınlaştırılırsa, işaret dilini herkes öğrenirse bu bir engel olmaktan çıkar. TİD, işitme engelli toplum ile iletişimde en önemli araçtır. Toplumun hiçbir kesiminin ötekileşmemesi, ülke birlik ve beraberliğinin sağlanması için TİD’i öğrenmeliyiz” diye konuştu.
7 Haziran tarihinin, işitme engellilerin sorunlarına çözüm üretmek amacıyla “Türk İşaret Dili Bayramı” olarak kutlandığını belirten Dr. Önay Akçay, “Ülkemizde Türk İşaret Dili konusunda pek çok çalışma yürütülüyor. Türk İşaret Dili Projesi sayesinde Türkiye’de Türk işaret dilinin veri tabanı oluşturuldu. Türkiye’de ilk defa ‘Türk İşaret Dili Dilbilgisi Kitabı’ ve ‘Model Sözlüğü’ hazırlandı ve yayınlandı” diye konuştu.
“Toplum olarak iletişimi kolaylaştırmak görevimiz”
İşitme engelli ve sağır bireylerin toplumsal sorunlarına dikkat çeken Soner Aslan ise “İşitme engelli ve işitme kaybı olan bireyler, kişisel olarak toplum içinde yaşamlarını kolay sürdüremiyorlar. Kendilerini ifade etme konusunda zorluk çekmekteler, kendilerini ifade etmek ve iletişim kurabilmek için yardıma ihtiyaç duyuyorlar. İşitme engelli bireyin konuşamadıklarını, üzgünlüklerini ve düşüncelerini sağlıklı bir şekilde bize aktarabilmesi için toplum olarak bize düşen görev, işaret dili ile ellerimiz, mimiklerimiz ve dudaklarımızı okuyabilmelerine imkan sağlayarak, iletişimi kolaylaştırmaya çalışmaktır” dedi.
Türk İşaret Dili alfabetik harflerinin uygulamalı olarak örneklerle anlatıldığı etkinliğin sonunda katılımcıların soruları yanıtlandı.