Fair Play’in bu haftaki konuğu deneyimli antrenör Olcay Orak oldu
Tuğkan Üsküp – Sertay Adanır
Ege Üniversitesi Televizyonu (EÜTV) ekranlarında yayınlanan “Fair Play” programının bu haftaki konuğu A Milli Kadın Basketbol Takımı Yardımcı Antrenörü Olcay Orak oldu. Moderatörlüğünü Hüseyin Demir’in yaptığı ve Emircan Tuğra Yücel’in yorumlarıyla katkı sağladığı programda A Milli Kadın Basketbol Takımı’nın güncel durumu ve Türkiye’deki spor kültürü konuşuldu.
A Milli Kadın Basketbol Takımı’nın 2023 Avrupa Şampiyonası eleme grubunda oyandığı ilk iki maçta Slovenya ve Polonya’yı malup etmesiyle şampiyonaya gitme şanslarının yükseldiğini belirten deneyimli koç Orak, “Evimizde oynayacağımız Arnavutluk ve Slovenya maçlarını kazanmamız halinde turnuvaya katılmayı büyük ölçüde garantileyeceğiz” dedi. Bir önceki turnuvada istemedikleri sonuçlar aldıklarını söyleyen Orak, “2021 Avrupa Şampiyonası istediğimiz gibi geçmedi. Bizim için kötü bir turnuvaydı. Gençler ve tecrübeli oyuncuların birlikte yer aldığı bir şampiyonaydı. Önümüzdeki turnuvada daha genç, az tecrübeli ama dinamik bir kadro kuracağız” diye konuştu.
Şampiyona için umutlar büyük
Hedef koymak için henüz erken olduğunun altını çizen başarılı antrenör, genç oyunculardan kurulu bir takım oldukları için 2025 Avrupa Şampiyonası’nın daha gerçekçi bir hedef olduğunu söyledi. Orak, “Milli Takım’a 2000 jenerasyonunu monte etmek istiyoruz. Bu genç oyuncuların önce doğru gelişimini sağlamayı sonrasında ise uzun yıllar boyunca sportif başarılar elde etmeyi amaçlıyoruz. Pandemi sonrasındaki yoğun takvim bu gelişimi olumsuz yönde etkiledi. Yoğun maç takvimi belki oyunculara tecrübe kazandırıyor ama hem antrenmanların seyrekleşmesine hem de sakatlıkların artmasına sebebiyet veriyor” dedi. Bireysel antrenörlüğün oyuncu gelişimindeki önemine değinen Orak, “Bu uygulamayı takımımızda ilk kez bu sene kullandık. Oyuncu geliştirme koçlarının on dakikalık sekanslarda bile olsa verdikleri ekstra şut ve dribling idmanları oyuncular için çok yararlı oluyor” diye konuştu.
“Basketbol yalnızca güç ve yetenek değildir”
Türkiye ve Avrupa’daki spor kültürünün farklarından bahseden deneyimli çalıştırıcı “ Basketbolun sadece basketbol olmadığını bizim haricimizdeki tüm Avrupa ülkeleri çözdü. Bu sporun yalnızca yetenek ve güçten oluşmadığını, spor psikolojisi ve insan psikolojisinin çok önemli bir konumda yer aldığını maalesef hala anlayabilmiş değiliz” dedi. Takımlarda fizyoterapist ve kondisyoner gibi spor psikologlarının da zorunlu olması gerektiğinin altını çizen Orak, “Çarşamba ve cuma iki maça çıkıyorsunuz, çarşamba günü aldığınız mağlubiyete üzülecek veya galibiyete sevinecek vaktiniz olmuyor. Bu süreçte oyuncu, psikolojik bir tokat yemiş oluyor. Türkiye’de alınan mağlubiyetlerden sonra hayata normal seyirde devam edilemiyor. Avrupa’da ise alınan her türlü sonuçta taraftarlar stadı alkışlayarak terk ediyor. Bu sorun, spor kültürünün çocuklara aileden verilmesiyle çözülebilir” dedi.
İzmir’in bir sporcu madeni olduğuna değinen Orak, “Ne yazık ki bu madeni verimli kullanamıyoruz. İzmirli çok sporcu var, tesisler de yeterli. Altyapıya destek verilerek uzun vadede bu sorun aşılmalı ve İzmir gibi bir şehrin Süper Lig’de en az dört beş takımının olması sağlanmalı” diye konuştu.