Prof. Dr. Ayaz, “Biyoçeşitliliğin azalması geleceğimizi tehdit ediyor”
Doğadaki yaşam çeşitliliğinin her geçen gün azaldığına dikkat çekmek amacıyla kutlanan “Dünya Biyoçeşitlilik Günü”nün bu yılki sloganı “Tüm yaşam için ortak bir gelecek inşa etmek” oldu. Biyoçeşitliliğin ve sağladığı faydaların insan refahı ve dünya için elzem olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “Tüm çabalara rağmen maalesef biyoçeşitlilik dünya çapında azalıyor ve bu azalma geleceğimizi de tehlike altına sokuyor” dedi.
Biyoçeşitlilik konusunda tüm dünyada yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ayaz, “ Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın on beşinci toplantısında, 2050 ‘Doğayla uyum içinde yaşamak’ vizyonuna doğru bir basamak taşı olarak, 2020 sonrası küresel biyoçeşitlilik çerçevesi kabul edildi. 2020 sonrası küresel biyoçeşitlilik çerçevesini geliştirmek için taraflarca kabul edilen süreç, uygulanmasına rehberlik edecek bir dizi ilke ve bir çalışma organizasyonu içeriyor. 2020 Sonrası Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi, 2011-2020 Biyoçeşitlilik Strateji Planını baz alıyor. Bu çerçeve, toplumun biyoçeşitlilik ile olan ilişkisini dönüştürme ve 2050 yılına kadar doğayla uyum içinde yaşama vizyonuyla ilerliyor. Çerçevenin genel vizyonu ise 2050 yılına kadar sağlıklı bir gezegen oluşturmak ve tüm insanlar için gerekli faydaları sağlamak adına biyolojik çeşitliliğe değer vererek korumak, restore etmek ve akıllıca kullanmak” diye konuştu.
“Covid-19 ve Biyoçeşitlilik”
Biyoçeşitlilik kaybının ve ekosistem sağlığının insan sağlığı ile güçlü bir şekilde birbirine bağlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayaz, “Mart 2020’de yapılan bir ‘Yaban Hayatı ve Kırsal Bağlantı’ anketine göre Covid-19 nedeniyle tahmini kayıplar, azalan hibe fırsatlarından kaynaklanan gelecekteki kayıplar dahil olmak üzere, 100 milyon ABD dolarından fazla oldu. İnsan hareketine yönelik sokağa çıkma kısıtlamaları, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler için çeşitli sonuçlar doğurdu. Bir yandan birçok alanda turizm baskısını azaltırken, diğer yandan da önemli çevre koruma programlarını aynı anda kesintiye uğrattı. Covid-19’un dünyanın kırsal ve düşük gelirli nüfusları üzerindeki mali, kültürel ve diğer birçok etkileri nedeniyle, insanlar geçimlerini desteklemek için ormansızlaşma ve vahşi yaşam ticaretini teşvik eden faaliyetlere katıldılar. Tüm bu sebeplerden ötürü koruma biyolojisine ve sürdürülebilirliğe yatırım yapmak; biyoçeşitlilik düşüşlerini önlemek ve zoonotik hastalıkların önüne geçmek adına için çok önemli” dedi.
“Biyoçeşitlilik için herkesin yapabileceği eylemler”
Biyoçeşitliliğin korunması adına herkesin yapabileceği eylemler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “ Basit önlemlerle biyoçeşitliliğin korunmasına herkes katkı sağlayabilir. Çevre temizliği, hayvanlara yardım, zoonotik hastalıkların yayılmasını önleme, yerli ağaç ve bitki ekimi, sorumlu bir tüketim kültürü, enerjiden tasarruf, paylaşma, etik standartlara bağlı şirketlerin desteklenmesi, olumsuz alışkanlıkların değişimi, biyogüvenlik hakkında bilgi edinme, çevre kuruluşlarının desteklenmesi gibi eylemlerle bizler de biyoçeşitlilik konusunda farkındalık yaratabiliriz” dedi.