EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarından “Etnoçağdaş Dans Gösterisi”
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü tarafından “Etnoçağdaş Dans Gösterisi” düzenlendi. Türk Oyunları Prodüksiyon dersi finali kapsamında gerçekleştirilen gösteri EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öcal Özbilgin öncülüğünde, EÜ Türk Halk Oyunları Bölümü yüksek lisans öğrencileri Ruhat Kılıç Hosseini, Ceyda Sarıoğlu ve Saim Şen tarafından EÜ Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Gösteriye Prof. Dr. Mehmet Öcal Özbi̇lgi̇n Doç. Dr. Ömer Barbaros Ünlü, Doç. Dr. Sema Erkan, Doç. Dr. Bora Okdan, Öğr. Gör. Abdurrahim Karademir ve Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğrencileri katıldı.
Nefs, Xabze ve Hegomanya adında üç ayrı bölümden oluşan gösteri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Özbi̇lgi̇n, “Konservatuar olarak geleneksel danslar üzerine çeşitli yorumlar ve sunumlar yapıyoruz. Güncel toplumsal durumları ele alıyor, gelenekselliği nasıl güncel bir şekilde yorumlaya biliriz diye düşünüyoruz. Buradan hareketle alanımızda çok yeni olan hibrit ders adını verilen iki farklı grubun dansının birbiri ile birleşmesi, bunların birbirinin içinde erimesi, yeni bir şey çıkması ya da özelliklerini koruyarak ikisini birleştirip ortaya yeni bir dans stili çıkartması gibi biz de öğrencilere hem bu bilinci kazandırmak hem de Geleneksel Türk Halk Oyunları Repertuarı üzerinden yola çıkarak yenilikçi ve çağdaş çalışmalar yapmayı tavsiye etmek için kendimizi güncelliyoruz. Bugün ilk defa Türk Oyunları Prodüksiyon dersi kapsamında, uygulamalı bir ders yaptık. Arkadaşlar kendilerinin seçtikleri temel bir konu ve temalar üzerinden bir dans yazımı yaptılar ve yeni bir koreografi yarattılar. Bu koreografi de temel halk oyunları adımlarıydı ama bunları modern ve güncel bir tarzda anlattılar. O yüzden de bu terim daha literatürde yok ama ben buna ‘Etnoçağdaş’ diyorum. Şu an üç ayrı öğrencinin temel aldığı Türk Halk Oyunlarının temel tür ve adımlarından yola çıkarak özellikle toplumsal cinsiyet, hegemonya ve toplumsal davranışlar üzerine benlik kişilik kavramının değişkenliği ve bir benlikte kaç kişilik olabiliyor gibi gelenek, modernite ve postmoderniteyi sorgulayan Etnoçağdaş sunum izledik” dedi.
“Sahnede olmak bizim için heyecan vericiydi”
Sahnede olmanın heyecan verici olduğunu dile getiren Dans Sanatçısı Saim Şen, “Biz üç arkadaş gösteriyi hazırlarken ortak temamız birey ve benlikle ilgiliydi. Herkes kendine özgü yöntemlerle benlik arayışı kurgusu oluşturdu. Birimiz kişisel kendi içsel benliğiyle, birimiz toplumsal benliğiyle bir diğerimiz ise kültürel benliğiyle ilgilendi. Gösteride üçümüzün de kendi adına ayrı ayrı bölümleri olsa da hepimiz birlikte koordineli çalışarak üç parçadan oluşan bir bölüm oluşturduk ve sahneledik. Sahnede olmak bizim için heyecan vericiydi. Arkadaşlarımızın ve hocalarımızın önünde böyle bir performans sergilemek ve bunu daha önce hiç yapmadığınız bir şekilde eleştirel bir performansla sergilemek bizi duygusal yönden heyecanlandırdı” diye konuştu.
Gösterinin hislerinin bir yansıması olduğunu söyleyen Dans Sanatçısı Ruhat Kılıç Hosseini ise dans gösterisinin içeriğinin kendi hissettiklerinden oluştuğunu ifade etti.