“İnsanın şifası insandadır”
Doç. Dr. Sezen Köse, deprem ve sonrasında çocuklar için ‘dayanışma, anlayış, şefkat ve yanında olmanın’ önemini vurguladı
İnsanın şifası insandadır”
*Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezen Köse, deprem süreci içinde çocukların duygu ve davranışlarını düzenlemede güçlük çekebileceklerini belirterek, “Hırçınlık, öfke nöbetleri yaşayan yavrularımızda okul öncesi dönemde dikkat sorunları, yatak ıslatma, anneye aşırı bağlılık, yapışma, parmak emme, uyku güçlükleri görülebilir” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketinin özellikle çocuklar üzerinde yarattığı olumsuzluklarla baş etme yolları konusunda Akademik Platformun ve Ege Üniversitesi Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin desteğiyle yürütülen çalışmaya katılan Doç. Dr. Sezen Köse, çocuklar açısından; dayanışma, anlayış, şefkat ve yanında olmanın önemini vurguladı. Doç. Dr. Köse, “İnsanın şifası insandadır” dedi.
“En önemli destek insani dayanışma”
Felakete maruz kaldıkları için fiziksel ve ruhsal travmalar yaşayan çocuklar konusunda neler yapılması gerektiği sorusunu yanıtlayan EÜ Özel Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Sezen Köse “Burada önemli olan nokta, travma ve kayba verilen yanıtın travmatik olayın boyutuna ailesel, bireysel ve çevresel faktörlere göre değişebilmesi. Akut dönemde barınma, beslenme ve uyku ihtiyacının karşılanması fiziksel ve duygusal güvenli ortamın sağlanması, aile ve yakınlarıyla birlikte olmak, çocuğa zaman ayırmak, kendini ifade etmesine izin vermek, duyguların paylaşılması, sorularına dürüst ve gerçekçi cevap vermek, birlikte yapılan resim-oyun gibi aktiviteler önemli. Özetle dinlemek, anlamak, duygusuna değer vermek, yanında olduğunu ve yalnız olmadığını hissettirmek çok önemli. İlk dönemde en önemli destek insani dayanışma diyebiliriz” diye konuştu.
Medyanın Olumlu ve Olumsuz Etkileri
Platform Başkanı EÜ İletişim Fakültesi emekli öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Oğuzhan Kavaklı ise felaketlerin insanlar üzerinde her yaşta derin izler bıraktığını belirterek, medyanın haber sunumunda gerekli özeni göstermediği takdirde insan ruhunda açılan yarayı büyüteceğini ifade etti. Felaketi yaşayan insan sayısının da etkilenme oranı konusunda önem taşıdığını söyleyen Kavaklı, “Bölgede 11 milyon insan bu acıyı yaşadı. 12 gazeteci hayatını kaybetti. Toplamda can kaybı 48 bini aştı. Birçok gazeteci çok olumsuz koşullarda görevini sürdürerek insanları habersiz bırakmama gayreti içinde oldu” diye konuştu.