EÜ’de “Nekrotizan Enterokolit’de Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu” yapıldı
Nekrotizan enterokolit hastalığına dikkat çekmek, toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Ege Üniversitesinde “Nekrotizan Enterokolit’de Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu” gerçekleştirildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı ile Türk Neonatoloji Derneği iş birliğinde yapılan sempozyum Türkiye’nin farklı üniversitelerinden yenidoğan uzamlarını bir araya getirdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisinde yapılan sempozyumun açılış konuşmalarını Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç ve Ege Üniversitesi Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Akısü yaptı.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Mete Akısü, “Mayıs ayı Nekrotizan Enterokolit (NEK) Farkındalık Ayı olarak kabul edilir ve 17 Mayıs, Dünya NEK Farkındalık Günü olarak anılır. Bu, dünya genelinde NEK farkındalığını artırmak ve bu hastalığa karşı global mücadelemizi güçlendirmek için hayati önem taşıyor. NEK, yaşamlarının ilk haftalarında ve aylarında hassas bebekleri etkileyen, yıkıcı bir bağırsak hastalığıdır. NEK geliştiren bebeklerin yüzde 30’una kadarı hayatını kaybeder ve sağ kalanlar genellikle ömür boyu sağlık sorunlarıyla karşılaşır. Ancak, bu hastalığın adını Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi dışında duyan pek az kişi vardır” diye konuştu.
Böyle bir bilimsel programın ulusal düzeyde ilk kez düzenlendiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mete Akısü, “Bu sempozyumda, NEK’in karmaşık doğasını ve gizemini, nekroz ve apoptozun rollerini anlamaya yönelik çabalara dikkat çekiyoruz. NEK’in epidemiyolojisi ve güncel tanı stratejileri üzerine tartışmalarımız, bu hastalığın etkisini azaltmak için ne yapabileceğimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, NEK’nin öngörülebilir olup olmadığını, koruyucu stratejilerin ve beslenmenin rolünü ve tedavi yaklaşımlarını, hem medikal hem de cerrahi, detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. NEK’de kök hücre tedavisinin umut ışığı olabileceğini sorgulayacağız ve bu hastalığın nörodevelopmental gelişim üzerindeki etkilerine odaklanacağız. Bu hastalığın uzun dönem sonuçlarını da ele alacağız, özellikle de kısa bağırsak sendromu ve uzun dönem izlemi gibi sonuçları. Bu konular, NEK hakkındaki anlayışımızı genişletmek ve hastalarımızın ve ailelerinin yaşamlarını daha iyi hale getirmek için birlikte nasıl çalışabileceğimizi anlamamıza yardımcı olacak. Böyle bir sempozyumu Türkiye’de ilk kez düzenlemenin gururunu yaşıyoruz ve bu, bizim için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu etkinliğin, NEK hakkındaki bilincimizi derinleştirmek ve bu yıkıcı hastalığın üzerindeki yükü hafifletmek için ortak çabalarımızı artırmak adına büyük bir adım olduğuna inanıyoruz” dedi.