DOSTLAR VEYSEL’İ HATIRLADI
Çağatay Yiğit Akkaya – Sümeyye Almas
Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi (DTMK) Konservatuvarı ve EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü iş birliğinde “Bornova Anadolu Lisesi Aşık Veysel’i Unutmadı” etkinliği gerçekleştirildi. Bornova Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Yelda Yiğit’in danışmanlığı yaptığı etkinliğe; EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Bornova Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Yeşim Babadağ, çok sayıda öğretmen, akademisyen ve öğrenci katıldı.
Etkinlikte, EÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Eğrilmez, EÜ DTMK Ses Eğitimi Bölümü Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Dr. Gani Pekşen, EÜ DTMK Türk Müziği Bölümü Türk Sanat Müziği Ana Sanat Dalı Öğr. Gör. Hakkı Balamir; Türk Halk Müziği’nin büyük sanatkarı, büyük halk ozanı Aşık Veysel’in hayatından doneler aktararak eserlerini seslendirdi.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yelda Yiğit, “Bugün burada kendisi giden ama adı kalan, bu aziz toprakların emzirip büyüttüğü Aşık Veysel Şatıroğlu’nu hatırlamak için toplandık. Günümüz dünyasında neredeyse unutulmaya yüz tutmuş, üvey evlat gibi bir köşeye atılmış türkülerimiz, sözcüklerin en yalın, en zarif halidir. Anadolu’nun toprağından, köylerinden, kilimlerinden, yanmalarından yansıyanları ozanların gönül gözünden tellere vurmasıdır. Kavuşulamayan sevgili, varılamayan sıladır. Ozanlarımız aslında türkülerle bizi anlatır” dedi.
“Veysel bugün yaşasaydı görüyor olacaktı”
Prof. Dr. Sait Eğrilmez, Aşık Veysel’in görme engeline değinerek, “Aşık Veysel eğer bugün dünyaya gelmiş olsaydı ve çiçek hastalığından gözleri aynı duruma düşseydi, benim hayatımı adadığım kornea nakli ameliyatlarından bir tanesi ile görüyor olacaktı. Aşık Veysel’in şanssızlığı, yüz yıl erken dünyaya gelmesidir. Bir diğer talihsizlik ise o tarihte aşının Türkiye’de yer almamasıydı” dedi.
Aşık Veysel’in hayatı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Eğrilmez, “Hayatı boyunca herhangi bir okula ulaşma şansı olmamış. Aşık Veysel’in ilk şiiri Atatürk’e yazdığı şiirdir. Böylelikle adı duyulacaktır. Şiir, Hakimiyet-i Milliye gazetesinde üç gün yayınlandı. Aşık Veysel’in varlığından Atatürk, böyle haberdar oldu. 1941- 46 yılları arası yaptığı Köy Enstitüsü öğretmenliği ona çok şey kattı. Çok şey öğrendi. 20 Temmuz 1965’de bir kişinin özel ismiyle anılmış tek yasa olan ‘Aşık Veysel’e Vatana Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’ çıktı. Ömrünün son sekiz yılında Aşık Veysel’in bir maaşı bu kanunla hak kazandığı para oldu” dedi.
“En az okuyanınız benim gibi Veysel olsun”
Büyük Halk Ozanı Aşık Veysel’in, öğrencilere öğütlerini hatırlatan Prof. Dr. Eğrilmez, “Bir okul gezisinde Veysel, öğrencilere şöyle öğütler veriyor; ‘Sevgili öğrenciler; mektebinizi gezdim, daktilo çalışmalarını gördüm. Matematik, coğrafya çalışmalarınızı gördüm. Bir de parmakla okunan bir yazı varmış. Onu da bir Fransız Papaz bulmuş Allah ondan da razı olsun. Onu gördüm. Ben bunların hiçbirini bulamadım, ancak Veysel olabildim. Sizler göreniniz görmeyeniniz çok okuyun, öyle çok okuyun ki en az okuyanınız benim gibi Veysel olsun’” diye konuştu.